Kamu hizmetinden önce aldığı ve hizmet süresine borçlanarak eklediği 1,5 yıllık askerlik süresine ilişkin talebi SGK tarafından reddedilen şahıs, yargıya dava açtı. Mahkeme, başvuranın o tarihte kamu görevinde bulunmadığı gerekçesiyle ret kararını bozmuş ve kanunda öngörülmemiş bir sınırlamanın “yorum” yoluyla uygulanamayacağına hükmetmiştir.
Ankara 18. İdare Mahkemesi askerlik borçlarına ilişkin dikkat çekici bir karara imza attı.
2000 yılında memur olarak göreve başlayan ve 27 Mayıs 1997 ile 26 Ekim 1998 tarihleri arasında askerliğini yapan Fevzi K., 2003 yılında borçlanarak askerlik süresini uzattı.
Fevzi K., SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü Devlet Memurları Kayıt ve Hizmet Daire Başkanlığı’na 1,5 yıllık askerlik hizmeti tutarının sigorta başlangıç zamanının düşürülmesi ve buna bağlı olarak emeklilik yaşının hesaplanması için başvurdu.
ANLAŞMAZLIKLAR
SGK, Fevzi K.’nin başvurusunu, 14 Ağustos 2000’de askere gittiğinde kamu hizmeti ve askerliği sırasında borcu olmadığı gerekçesiyle reddetti.
Fevzi K. da hukuka aykırı bulduğu SGK kararının bozularak tazminat ve maaşla emeklilik tarihinin 2025 olarak düzeltilmesi için Ankara 18. İdare Mahkemesi’ne başvurdu.
YASAL DEĞİL
Mahkeme, davacının 5510 sayılı Kanun’un ilgili maddesi kapsamına girdiğini ve borçlunun askerlik yaptığı sırada kamu hizmeti yapmadığı gerekçesiyle reddinin hukuka aykırı olduğunu değerlendirmiştir. bu, yasanın öngörmediği bir sınırlamaydı ve “yorum” uygulanmayacaktı.
Kararda, davacının sigortalılık süresinin sigortalılık başlangıç tarihinden askerlik süresine kadar geriye sayılmasına karar verilmiştir. SGK’nın kararını hukuka aykırı bulan mahkeme, iptal kararı verdi.
Kararda, Fevzi K.’nin 2025 yılına ertelenmek üzere emeklilik başvurusunun idari işlem niteliğinde olduğu ve ertelemesinin hukuken mümkün olmadığı belirtildi. Kararda hukuki sürecin açık olduğu belirtildi.
“HAKKIMI İSTİYORUM, SAHİP OLMADIĞIMI DEĞİL”
Fevzi K.’nin sigortalılık başlangıç süresinin işçilerden askerlik süresi kadar geri çekildiğini; Ancak bu prosedürün memurlar için geçerli olmadığını anlatarak, “Bu karar Anayasa’daki eşitlik ilkesine aykırıdır.
Fevzi K. ise hakkını savunduğunu belirterek, aynı zamanda şikayetinin bir an önce çözülmesini istedi.