Geçen hafta küresel piyasalara hakim olan olumsuz trend, agresif merkez bankası faiz artırımları ve artan resesyon endişeleri ile kendini gösterirken, yoğun veri gündeminin ve iş dünyasından yetkililerin açıklamalarının piyasaları yukarı yönlü hareket ettirmesi bekleniyor. liderlik edecek yeni hafta.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) geçen hafta faiz oranlarını artırması ve ardından İngiltere, İsveç, İsviçre ve Norveç başta olmak üzere birçok ülkenin merkez bankalarının ardından küresel durgunluk korkuları derinleşti.
Bu durum hisse senedi ve tahvil piyasalarından çıkışların sürmesine neden olurken, dolara olan talebin artmasıyla diğer ülke para birimleri üzerindeki baskılar arttı.
ABD 10 yıllık tahvil getirisi, Nisan 2010’dan bu yana ilk kez yüzde 3,83’ü test ettikten sonra geçen hafta yüzde 3,75’te sabitlendi. Dolar endeksi hızlı yükselişini sürdürerek Mayıs 2002’den bu yana ilk kez 114,5’e ulaştı.
Emtia fiyatları, artan durgunluk korkularının ve yükselen dolar kurunun etkisiyle düşmeye devam etti. Altının ons başına fiyatı, geçen hafta yüzde 1.9 değer kaybettikten sonra bugün Nisan 2020’den bu yana en düşük seviyesi olan 1.627 dolara düştü. Geçen hafta yüzde 5,4 düşerek 8 ayın en düşük seviyesi 85,7 dolardan kapanan Brent petrolün varil fiyatı bugün 84,5 dolara düştü.
Makroekonomik veriler tarafında, ABD imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) Cuma günü piyasa beklentilerini aşarak 51.8’e yükseldi. Ülke hizmet sektörü PMI’sının 49,2’ye yükselmesine rağmen eşiğin altında kalması bu sektördeki daralmanın devam ettiğini gösteriyor.
Bu gelişmelerle birlikte New York borsasında endeksler Cuma günü düşüşünü sürdürdü. S&P 500 endeksi yüzde 1.72 düştü ve Nasdaq endeksi yüzde 1.80 düşerek 3.5 ayın en düşük seviyesinden kapandı. Dow Jones endeksi de %1,62 düşüşle Kasım 2020’den bu yana en kötü seviyesinde kapandı. Endekslerin geçen haftaki ortalama kaybı %4,6 oldu.
Avrupa’daki enerji kriziyle ilgili gelişmeler ve buna yönelik alınan önlemler gündemin ön saflarında yer almaya devam ederken, Birleşik Krallık hükümeti ekonomiyi canlandırmak için 1972’den bu yana en büyük vergi indirimlerini açıkladı. Önümüzdeki mali yılda uygulanacak vergi indirimlerinin enflasyonda yükselişi tetikleyebileceği tartışmaları olurken, merkez bankalarının “şahin” hamlelerini sürdüreceği beklentileri de Avrupa ekonomisinde resesyon riskini artırdı.
İngiltere’de vergi indirimi kararının ardından Asya piyasalarında yeni haftaya rekor düşüşle 1.0350’ye sert bir düşüşle başlayan sterlin/dolar paritesi şu anda 1.0580’de işlem görüyor.
Cuma günü, euro bölgesinin önde gelen imalat PMI’si Eylül’de 48,5 ile 26 ayın en düşük seviyesine geriledi ve hizmet PMI’si 48,9 ile 19 ayın en düşük seviyesine geriledi Almanya’da DAX 40 ve İngiltere’de FTSE 100 1,97 düşerken, Fransa’da CAC 40 Endeks yüzde 2,28 düştü. Stoxx 600 endeksi Şubat 2021’den bu yana en düşük seviyesine ulaşırken, endeksler geçen hafta neredeyse yüzde 4 kaybetti.
Avrupa’da tahvil piyasalarından çıkış hızlanırken, 10 yıllık tahvil faizleri İngiltere’de 14 yılın, İsviçre’de 3 ayın en yüksek seviyelerine yükseldi. 10 yıllık Alman tahvillerinin getirisi Aralık 2011’den bu yana ilk kez yüzde 2,1’in üzerinde test etti. Bu gelişmelerin ardından Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) Ekim toplantısında faiz oranlarını 75 baz puan, yılsonunda ise yüzde 3’ün üzerine çıkaracağı beklentileri fiyatlanmaya başladı. İngiltere Merkez Bankası faiz artırımı beklentisi 100 baz puana yükseldi.
Asya yakasında bugün açıklanan verilere göre, Japonya’nın Eylül ayı imalat PMI 0,5 puan düşerek 51’e, hizmet PMI ise 2,4 puan artarak 51,9’a geriledi. Geçen hafta döviz piyasasına doğrudan müdahale eden ülkede iş dünyası yetkililerinin zayıf yen ile ilgili uyarıları devam etti.
Japonya Maliye Bakanı Suzuki Shunichi, yetkililerin para birimindeki düşüşün ardındaki spekülatif hamlelere yanıt vermeye hazır olduklarını belirterek, hükümet ve merkez bankasının döviz kuru konusunda aynı endişeleri paylaştığını kaydetti.
Bu gelişmelerin ortasında, Asya borsalarında yeni haftanın aşağı yönlü başlaması dikkat çekti; Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,5, Çin’de Şanghay Bileşik endeksi yüzde 0,3 ve Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 3,2 düştü.
Yurt içi piyasada banka hisseleri üzerindeki satış baskısı geçen hafta da devam ederken, BIST 100 endeksi haftalık bazda yüzde 2,83 düşüşle küresel risk iştahının düşmesiyle 3,281,61 seviyesinden kapandı. Dolar/TL ise geçen haftayı yüzde 0,9 artışla 18.4139’da kapattıktan sonra bugün açıldığında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 18.4485’e ulaştı.
Analistler, yüksek getirili ortamın devam edeceğine dair beklentilerin ve artan resesyon korkularının ortasında enflasyon endişelerinin küresel piyasaların risk iştahını düşük tuttuğunu söylediler.
Analistler, bu hafta açıklanacak yoğun veri gündemine ek olarak, merkez bankası yetkililerinden gelecek açıklamaların piyasaların yönünü belirleyeceğini ve forex piyasasındaki hareketlerin de yakından takip edileceğini söyledi.
Analistler, BİST 100 endeksinin 3.200 ve 3.140 seviyelerinin teknik olarak destek konumunda ve 3.370 puanın direnç konumunda olduğunu bildirdi.
Bu hafta Türkiye’nin uluslararası derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s’un (S&P) Cuma günkü kapanıştan sonra açıklanması beklenen notu ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Yurtdışı toplantı tutanakları Fed Başkanı Jerome’un yorumlarına yer verecek. Powell, ECB Başkanı Christine Lagarde ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) Başkanı Haruhiko Kuroda piyasaların odak noktası. Makroekonomik verilerin gündeminde ekonomik güven endeksi ve ülkenin dış ticaret dengesi, yurtdışında ABD ve İngiltere büyümesi, euro bölgesi ve Almanya’da enflasyon, Japonya’da sanayi üretimi yer alıyor.
Bugün piyasalarda izlenecek tarihler şu şekilde:
10.00 Türkiye, Eylül İş Güven Endeksi
10.00 Türkiye, Eylül Kapasite kullanım oranı ve reel sektör güven endeksi
11:00 Almanya, Eylül Ifo endeksleri
15.30 ABD-Ağustos Chicago Fed Ulusal Faaliyet Endeksi
16:00 Euro Bölgesi, ECB Başkanı Lagarde’ın konuşması
17:30 ABD, Eylül Dallas Fed İmalat Endeksi