Küresel piyasalar Fed’in kararına nasıl tepki verdi?


ABD Merkez Bankası’nın (Fed) dün üçüncü gününde üst üste 75 baz puan faiz artırımına giderek agresif hareketlerin gelecekte de devam edeceğinin sinyallerini vermesinin ardından küresel piyasalar satış eğilimine girdi.

Beklendiği gibi, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC), federal fonlama oranını 75 baz puan artırarak 2008’den bu yana en yüksek seviye olan yüzde 3.00 ila 3.25 aralığına yükseltti.

Üyelerin gelecek dönem projeksiyonları daha yüksek işsizliğe ve yavaş ekonomik büyümeye işaret ederken, enflasyonun 2025’e kadar Fed’in yüzde 2 hedefine geri dönmeyeceğini gösterdiler.

Yetkililerin federal fonlama oranına ilişkin medyan beklentileri yıl sonu için yüzde 4,4 ve 2023 için yüzde 4,6 idi. Bu, bankanın Kasım ve Aralık toplantılarında agresif faiz oranlarını en az 125 baz puan artırmaya devam edeceğini gösterdi. 2024 yılında faiz indiriminin başlayacağına ilişkin güncellenen tahminlerle, bu yönde ilk adımların önümüzdeki yıl atılabileceğine ilişkin beklentiler şimdilik rafa kaldırıldı.

Kararın ardından Fed Başkanı Jerome Powell, bankanın enflasyonu yüzde 2 hedefine indirmeye kararlı olduğunu ve bu hedefe ulaşılana kadar mücadele edeceğini söyledi.

Enflasyonu düşürmenin acı verici olacağını vurgulayan Powell, “Fiyat istikrarını sağlamalıyız, yoksa daha sonra daha da acı çekeriz. Keşke bunu yapmanın acısız bir yolu olsaydı, ama yok. İhtiyacımız olan şey, enflasyon üzerinde anlamlı bir aşağı yönlü baskıdır. Bunu görmek istiyoruz.” cümleleri kullanıldı. Powell, gelecekteki faiz artırımlarının açıklanacak tarihlere bağlı olacağını belirterek, toplantıdan toplantıya kararlar almaya devam edeceklerini kaydetti.

BİR SONRAKİ OTURUMDA BEKLENEN 75 TABAN PUANI

Gelişmelerin ardından, önümüzdeki ay Fed’in para piyasası fiyatlamasında 75 baz puan faiz artırımı yapma olasılığı yüzde 69’a yükselirken, tahvil piyasasından çıkışlar hızlandı. ABD 10 yıllık tahvil getirisi, yüzde 3,62 ile Şubat 2011’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştıktan sonra yüzde 3,55’te sabitlendi. ABD’nin iki yıllık tahvil getirisi de Ekim 2007’den bu yana ilk kez yüzde 4,14’ü test etti. Dolara olan talep güçlendikçe, diğer ülke para birimleri üzerindeki baskı artarken, dolar endeksi yükselmeye devam ederek 20 yılın en yüksek seviyesi olan 111,8’e ulaştı.

ABD HİSSE SENETLERİNDE ZOR DÜŞÜŞ

Bu gelişmelerle birlikte dün New York borsasında olumsuz bir trend gözlendi. Dow Jones ve S&P 500 endeksleri yüzde 1,7 ve Nasdaq endeksi yüzde 1,8 gerileyerek yaklaşık 2,5 ayın en düşük seviyesine gerilerken, endeks vadeli işlem sözleşmelerinin yeni güne düşüşle başlaması dikkat çekiyor.

Avrupa tarafında Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında enerji krizine karşı alınan tedbirler ve artan jeopolitik riskler gündemin odağındayken, bugün BoE’nin faiz kararı vermesi bekleniyor. Bankanın faiz oranlarını 50 baz puan artırarak %2,25’e çıkarması beklenirken, 75 baz puanlık artış ihtimali iskonto edilmedi. Şubat, Mart, Mayıs ve Haziran aylarında 25 baz puan, Ağustos ayında ise 50 baz puan faiz artırımı yapan bankanın olası 75 baz puanlık hareketi 33 yılın en büyük hamlesi olarak gösteriliyor.

AVRUPA’DA EKSİ

Avrupa borsaları Fed’in faiz kararı öncesi olumlu bir seyir izlerken, Almanya’nın DAX 40 endeksi yüzde 0,76, Fransa’nın CAC 40 endeksi yüzde 0,87 ve İngiltere’nin FTSE 100 endeksi yüzde 0,63 yükseldi. Bu arada euro/dolar paritesi, daha güçlü bir doların desteğiyle 0.9809’a düşerken, Ekim 2002’den bu yana en düşük seviyesi olurken, Avrupa’da endeks vadeli sözleşmeleri yeni güne yüzde 1’den fazla düşüşle başladı.

Asya yakasında bugün kararlarını açıklayan Japonya Merkez Bankası (BoJ), faiz oranlarında ve para politikasında değişiklik yapmayarak, yeni kredi türü için devreye giren özel fon arz programını kademeli olarak kaldıracağını duyurdu. koronavirüs (Covid-19) salgını. BOJ’un son zamanlarda emsallerine karşı “güvercin” duruşunu sürdürmesinin nedeni olarak, salgının ekonomi üzerindeki devam eden etkisinin ve Rusya-Ukrayna savaşının büyümeye yönelik aşağı yönlü riskleri gösterildi. para politikası.

Kararın ardından dolar/yen paritesi 145,4 ile 24 yılın en yüksek seviyesini gördü. BOJ daha önce dolar/yen paritesinin 145 testinden sonra doğrudan döviz müdahalesini açıklayan bir faiz oranı incelemesi yaptı. Bu durum, olası müdahale endişeleriyle piyasaları alarma geçirirken, söz konusu hareketin de örtülü olabileceği belirtiliyor.

ABD yatırım bankası Goldman Sachs Çin için büyüme beklentilerini düşürürken, Çin’de Şanghay Bileşik Endeksi yüzde 0,3, Japonya’da Nikkei 225 Endeksi yüzde 0,6 ve Hang Seng Endeksi yüzde 0,6 gerileyerek Hong Kong’da yüzde 1,9’a geriledi. .

Yurtiçinde BİST 100 endeksi, dünya genelinde azalan risk iştahının ve banka hisselerinde devam eden satış baskısının yansıması olarak günü yüzde 0,97 düşüşle 3.245,76 puandan kapattı. Dolar/TL, dünkü yüzde 0.1 artışla 18.3275’te kapanışın ardından bugünkü bankalararası piyasa açılışı için 18.3480’den işlem görüyor.

Analistler, Fed’in önümüzdeki döneme ilişkin tahminlerinin ekonomi için “yumuşak iniş” beklentilerine gölge düşürdüğünü açıklayarak, artan resesyon ihtimaline rağmen agresif faiz artırımlarının devam edeceği sinyalinin, dünya genelinde risk iştahının azaldığı anlamına geldiğini söylediler.

Analistler, bugün gözlerin Türkiye Merkez Bankası (TCMB) faiz kararına çevrilirken, yatırımcıların BoE toplantısından alınan kararlara odaklandığını söyledi.

Veri gündeminin bugün bile yoğun olduğunu belirten analistler, BİST 100 endeksinde 3.200 puanın teknik olarak desteklendiğini ve 3.300 puanın direnç konumunda olduğunu bildirdi.

AA Finans’ın anket yaptığı ekonomistlerin çoğu, bir haftalık repo faizinin (politika faizi) yüzde 13’te sabit kalmasını bekliyor. Öte yandan ankete katılan 29 ekonomistten 9’u faizin 100 baz puan, 1’inin ise 50 baz puan düşürülmesini bekliyor.