Dünya Bankası, Çin ekonomisi için bu yıl için büyüme tahminini yüzde 4,3’ten yüzde 2,8’e düşürdü.
Dünya Bankası, Çin ekonomisinin 1990’dan bu yana ilk kez bu yıl Doğu Asya’daki diğer yükselen ekonomilerden daha yavaş büyümesinin beklendiğini bildirdi.
Banka, Doğu Asya ve Pasifik ekonomilerine ilişkin “Kurtarma için Reformlar” başlıklı raporunun Ekim sayısını yayınladı.
Rapor, Doğu Asya ve Pasifik bölgesindeki çoğu gelişmekte olan ülkede büyümenin bu yıl Covid-19 salgınının etkisini yıprattığını, ancak Çin’deki büyümenin ivme kaybettiğini, bunun da ivme kaybetmekte olduğunu kaydetti. .
Raporda, geçen yıl yüzde 2,6 olan Çin çıkışlı yükselen Doğu Asya ve Pasifik ekonomilerinde büyümenin bu yıl yüzde 5,3’e çıkması bekleniyor. Dünya Bankası daha önce Çin hariç Doğu Asya ve Pasifik ekonomilerinin bu yıl yüzde 4,8 büyüyeceğini tahmin etmişti.
Bankanın raporuna göre, Çin dahil Doğu Asya ve Pasifik ekonomilerinin bu yıl yüzde 3,2 ve gelecek yıl yüzde 4,6 büyümesi bekleniyor. Dünya Bankası daha önce Çin dahil Doğu Asya ve Pasifik ekonomilerinin bu yıl yüzde 5 büyüyeceğini tahmin etmişti.
Bölgede daha önce canlanan Çin ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiği raporda, Çin ekonomisinin bu yılki büyüme tahmini yüzde 4,3’ten yüzde 2,8’e, 2023 büyüme tahmini ise yüzde 5,2’den yüzde 4’e düşürüldü. yüzde 0,5.
Rapora göre, Çin ekonomisinin bu yıl 1990’dan beri ilk kez Doğu Asya’daki diğer yükselen ekonomilerden daha yavaş büyümesi bekleniyor.
Raporda, Doğu Asya ve Pasifik bölgesi ekonomilerinin çoğunda büyümenin, Kovid-19 salgınıyla ilgili kısıtlamaların gevşetilmesiyle sağlanan iç talepteki toparlanma ve ihracattaki büyümeden kaynaklandığı belirtilirken, alınan halk sağlığı önlemlerinin Türkiye’nin Bölge ekonomisinin yaklaşık yüzde 86’sını oluşturan Çin, ekonomik aktiviteyi engelledi.
Raporda, küresel ekonomik yavaşlamanın bölgenin emtia ve mamul mal ihracatına olan talebi düşürmeye başladığı ve gelişmiş ülkelerde artan enflasyona paralel olarak yükselen faiz oranlarının bazı Doğu Asya ve Pasifik ülkelerinde sermaye çıkışlarına ve para birimi devalüasyonlarına yol açtığı tespit edildi.
Raporda, bu gelişmelerin borç yükünü artırdığı ve mali alanı daralttığı, salgına ağır borç yüküyle giren ülkelere zarar verdiği tespit edildi.
